Tazmanya Canavarı

Çok az okuduğum bir başka ayın raporundan hepinize selam arkadaşlar.

Hani bazen okuyasınız gelmez,bazende gelse bile okuyamazsınız ya 
hah işte ondan , yıl boyunca peşimi bırakmadı hala da peşimde O-KU-YA-MI-YO-RUM.

Yaklaşık 10 gündür Cinder okumaya çalışıyorum ve hala 120. sayfadayım.Umarım eski okuma şevkine,hızına kavuşurum yakın zamanda

Mart ayında 4 kitap okumuşum sadece birisi e-book diğer üçü normal kitap olmak üzere.








ilk olarak geçen yıl kaybettiğimiz Terry Pratchett'in 41 kitaplık serisine başlamış bulundum.

Elimde ilk 4 kitabı olmasına ve devamını merak etmeme rağmen daha seriye devam edebilmiş değilim.

Zengin diyardan gelen  ikiçiçek ve ona rehberlik eden Rincewind'in yaşadıkları,atıldıkları maceralar,

İkiçiçek'in peşindeki -daha doğrusu altınlarının peşindeki- insanlar,diplomatik anlaşmalar,olaylar.

Küçük tanrılar,bahisler,oyunlar,farklı evrenler,diyarlar.

256 sayfa kitapta yok yoktu anlayacağınız.Hem kavga dövüş,hem fantastik yaratıklar ve hem de büyü(!)
Gerçekten çok güzeldi yakın zamanda ayrıntılı yorum girmeyi deneyeceğim.









Havada kalmış bir sonla biten bir kitap ayrıntılı yorum
  için Buraya tıklayın.














  Sadece adını bilerek ve Ömer'in(kronikokur)  yılın ilk favorisi demesi üzerine alıp okudum.İsminden beklentim bambaşkaydı içeriği bambaşka açıkçası.Zira ortada en ufak bir komiklik yoktu.

Konuya strese bağlı vücutta gelişen komplikasyonlar diyebilirim sanırım :D Şaka bir yana liseye geçiş için hayvan gibi çalışan bir çocuk,liseye girince aynı o aşırı yoğunluğa daha fazla dayanamayan bir beden ve ruh.

Yoğun baskı ve stres altında bozulan ruh ve beden sağlığı.
Kabullenme ve iyileşme sürecini okuyoruz daha çok,tıbbi ve psikolojik yardım alışını.Ailesinin ve arkadaşlarının davranışlarını okuyoruz.

Kitabın bana saksı olmanın faydalarını hatırlattığını söylemek istiyorum.Tamamen olmasada çoğu yerde aynıydı bence.

İkisini kıyaslayacak olsam ikisi aynıydı ama bu kitaptaki işlenen konu bizdeki sınav sistemide göz önünde bulundurulunca bizden biriymiş gibi geldi.O yüzden az farkla komik bir hikaye diyorum,adını hiç beğenmediğimide belirterek :)

Tam da Ygs döneminde okumam şaka gibiydi.Son girişim 4 yıl öncede olsa üniversite sınavı deyince hala içim daralır.(Şu an her bir finalin ygs'yi 10 katlayacağını düşünüyor olsamda)







Büyük beklentilerle başlanılan bir kitap.Başlamasıyla bitmesi arasında 2buçuk ay var ve buna rağmen beğenmedim diyemeyeceğim.

Ayrıntılı yorumu için buraya alalım.





















Benim okuduğum kitaplar bunlardı.En çok Fantastik Işığı beğendim , komik bir hikaye farklı ve güzeldi.

Siz ne okudunuz geçen ay,en beğendiğiniz kitap hangisiydi?
Aynı okuyamama sorunsalına sahip olan var mı aranızda? Yorumlarda ağlaşabiliriz :(

Merhaba arkadaşlar.
Mart ayının ortasında yazılan bir şubatta okunanlar yazısına hoşgeldiniz :) :)

Gönül isterdi ki uzun bir yazı olsun ama maalesef kısacık bir yazı olacak.

3 kitapçık okuyabildim ve toplamda 1000 sayfa bile değil.Tek tesellim ise gerçekten devamını çok merak ettiğim Şeker Portakalını tekrar okudum ve devam kitaplarını bitirdim.



Ahh ZEZE...
Cümlelerin altını çizme ya da post-it yapıştırma alışkanlığım olsa her sayfaya 3-5 tane yapıştırdım.

Sevgisiz büyüyen ,sürekli dayak yiyen bir çocuk Zeze,yaramazlığı dikkat çekmek içindi belki de.Dikkat çekmek,az da olsa sevilmek.

6 yaşında bir çocuk bu kadar bilge laflar edebilir mi?? Yüreğinize bir öküz oturtup saatlerce ağlamanıza sebep olabilir mi?

Hayal etsenize çok çocuklu bir ailedeki yaramaz çocuksunuz,hor görülen sürekli dayak yiyen.Dünyada sevdiğiniz tek adam,babanız yerine koyduğunuz adamla bile tanışmanız dayakla olan.

Gene duygulandım.Masum bir afacandan bu boktan dünyada büyüme sürecini,sevmeyi,ve sevilme ihtiyacını okuyun.

Sizinde böğrünüze bir öküz otursun.




Okuyup büyük adam olabilmek için evlatlık verilmek.(???) Zaten sevilmediğin ailenden tamamen koparılıp başka insanlara alışmaya,onlarla yaşamaya çalışmak.

Bunca kalabalıkta yalnız olunca yapılacak en iyi şeydir belki yüreğinizdeki kurbağayla konuşmak.Ta ki büyüyüp ona ihtiyacınız olmadığını fark edene kadar.

Zeze büyüyor sorunlarıyla birlikte.



Ne olacağına karar verdin mi Zeze? Tıp okumalısın bence ailene maddi açıdan destek olabilmek adına.Hem benim muayenehane mi devralırsın.

Dünyanın öbür ucunda bile aynı tas aynı hamam.Özellikle siz sınava girecekler bu seriyi okumalısınız bence belki sizi de zorla tıpçı ve ya başka bişey yapmaya çalışanlar olabilir.

Tüm sınava gireceklere başarılar...

Seri çoğu kişinin dediği gibi kötüleşerek ilerlemiyor bence."Her yaşın ayrı bir güzelliği var" denildiği gibi her kitapta farklı yaştaki zeze anlatılmış.

Şeker Portakalı daha duygusal,daha içten,yüreğinize dokunuyor, yer yer ağlatıyorda.Çünkü 6 yaşındaki bir çocuğun perspektifinden okuyorsunuz yaşanılanları ve bıraktığı etkileri.

Güneşi Uyandıralım ise daha depresif bir kitap,şeker portakalından bir tık altta kalmış olabilir ama genede ortalamanın çok üstünde bir kitap.Bir taraftan ergenliğe geçiş ve o değişken duygu durumları,umursamazlık.Öte yandan zengin bir aile evlatlık verilmiş olmanın hakkını vermeye uğraşmak.

Delifişek ergenliğin sonlarında liseden mezun ve ilerisi için en ufak bir fikri olmayan boşta bir genç.Aslında en dokunaklı bu kitap olmalıydı.Ama aşka o kadar yer verilmiş ki imkansız bir aşk hikayesi okuyorsunuz.


Şeker Portakalı         :***** 5/5
Güneşi Uyandıralım :***** 4,5/5
Delifişek                   :****  4/5

Çok gecikmeden gelen bir ocak raporu.
Herkese merhaba!
Yeni yıl,yeni listeler,yeni kitaplar ve yeni goodreads okuma challenge'ı.

Bu yıl ki okuma hedefim  2015te 74 kitap okumanın verdiği gazla 80 olarak belirledim bakalım sonucu ne olacak.

Gelelim ocak okumalarına bu ay ince kitaplar seçmeme rağmen toplamda 6 kitap okuyabildim.

2 tanede enfes,müthiş,muntazam,muhteşem ve bir sürü güzel ötesi sıfatla nitelendirebileceğim iki film izledim.

 

Yıla Audrey Hepburn ile bütünleşmiş bu kitapla başladım.Tanrının Unutulmuş Çocukları kitabında sürekli bahsede bahsede aklıma düşmüş,kargo parası ödememk içinde sepete eklemiştim bir alışverişimde.

Kitabı ben beğenmedim hatta unuttum bile diyebiliriz.Bu tarz kitapları beğenemediğimi fark ettim yalnız.
Saksı olmanın faydaları,çavdar tarlasında çocuklar ve bu hemen hemen aynı.

Herhangi birini ya da herhangi bir şeyi umursamayan,gelecek korkusu olmayan tek derdi zevk aldığı,hoşuna giden şeyleri yapmak ve her ne hikmetse bilgili,kültürlü hayatı sorgulayan elit kesimden olan karakterler.
Hiç sevmedim.

Belki filmini izleyebilirim.

                                          

        Kayıp kızla karşılaştırılan ama onun kadar iyi olmayan.Polisiyemsi ve bol depresif bir roman.

Yorumu burada     












Okumayı en sevdiğim konulardan biri hitler ve zulümleri.Ettiğim küfürün haddi hesabı yoktur o zamanın almanlarına hatta bugün bile içimde minik bir nefret var almanlara karşıda neyse.

Kitap Hırsızı ile kıyas halindeydi,ki tüm bu soykırım kitaplarının beğenilmesi kitap hırsızı kadar iyi olup olmayışına bağlıdır.

Ve değildi.Kısa bir kitaptı ve konu oturunca  sonu direk tahmin edilebilir.Ettimde ama genede çok güzeldi.Tüm o olanları bir çocuğun gözünden okumak çok güzeldi.

Heil Hitler! 'e karşı Geber Hitler! neyseki gebermiş zaten.









İthaki'nin müthiş kapaklarla bilimkurgu klasiklerine giriş yapmış bulunmaktayım :) 

Çok güzeldi,süperdi hatta ama 4 puan :D :D
İnsanların konuşamadığı,maymunlar tarafından bilimsel çalışmalarda denek olarak kullanıldığını hayal edin.
Sonrada o gezegene keşfe gitmiş bir biliminsanı olduğunuza da hayal edin.
Dünyamıza gelen konuşabilen bir maymun misali.
Güzeldi.









Sırada filmine vurularak kitabının peşinde koşan ben sonunda okudu :)
İlk defa duyuyor olabilirsiniz FİLMİ DAHA İYİYDİ.Önce filmini izledim evet belki o yüzden olabilir ama sanmıyorum.
Ölüm döşeğindeki Edward Bloom'un küçüklüğünden başlayan, yer yer fantastik hikayesi.İzleyin beğeneceksiniz.
İmdb'nin en iyi filmlerinden biri zaten.












Son olarak Güloşumun son kitabı.Siyasi yazıları bile eğlenceliydi.Sömestr zamanı hiç siyasi havamda olmasamda ve azıcık sıkılmış olsamda beğendim gene.Üslubu ve kullandığı kelimeler o kadar benziyor ki daha önce okuduğum şeyleri baştan okuyormuş hissi yarattı.Gerçi gazete yazılarını okumuş olabilirimde neyse.
Daha öncekiler kadar olmasada güzeldi,eğlenceliydi.



Sırada filmler



Up(Yukarı Bak) animasyonundan bile daha güzel bir animasyon .Yaratıcılığına bayıldım.
Doğumdan ergenliğe kadar olan süreçte duygu değişimleri eğlenceli,yer yer hüzünlü , bazende komik bir şekilde işlenmiş.
Erkekle kadın arasındaki duygusal yaklaşım farklılıkları müthiş yansıtılmış.
2015in en çok hasılat yapmış filmlerinde,çok beğendim izleyin.



   Karşınızda sıfır beklentiyle ve hatayda pek film olmayışı.Ya delibal ya bu seçimi sunulunca bunu seçmiştim mecburen.
Bir insan anca bu kadar yanılır.İyi ki böyle  yanıltmışlar helal olsun.

Türk komedisini küfür,bel altı muhabbet,osuruk.... olarak biliyorum ben.Bu yüzdende son zamanlarda eyvah eyvah izleyip beğenmiştim.Demet Akbağdan ötürü.

Bir de düğün dernek var fena değil kategorisinde(2.ciyi izlemedim)

Bu filmin oyuncuları Güldür güldür oyuncuları bildiğiniz üzere.Ben hiç birini sevmem o programıda son zamanlarda izleyen birine denk gelince izledim.Bazen komik güzel skeçleri oluyordu.

Bu film yeşilçam komedilerini çıkar ortadan.Gelmiş geçmiş en muhteşem türk komedi filmiydi.
Friends izlerken bile anca bu kadar güldüm.Gözümden yaş geldi gülmekten daha ne diyim ben.

Gerçekten haddinden fazla kaliteli esprisi ve komik güzel oyunculuklarıyla muhteşem bir filmdi lütfen izleyin *-*

**Sonra buraya gelin bu filme en kaliteli türk komedisi etiketini yapıştıralım :)

Okuduysanız bilmiyorsunuz 13 kasım blogum 1yaşında oldu.Bir çekiliş falan düzenlemek istiyordum ama yapamadım :D
Başlatacam ama sanırım o zamana kadar bir kaç daha yaşlanmış olacak blogum.

Bu ay gene bir okuyamama sorunu ve tabiki vizeler vardı.İncecik 6 tane kitap okumuşum.



       
   Vizelerin kasvetli havasının ortasına      güneş gibi doğan, yazdan esintiler        taşıyan kitabım *-*

Türkiyede en sevdiğim insanlar arasında sayabiliriz.Dizileri,filmleri,kitapları herzaman hoşuma gitmiştir.

Yaz ve yazlık temalı hoş bir kitaptı biraz gülmek ,kafa dağıtmak için süper.












Gaiman nasıl bir manyak biri bana söylesin.Müthiş çizimleri olan ,sıradan ama çok eğlenceli bir kitaptı.

Bir insan köşedeki bakkala süt almaya giderken başına ne gelebilir ki??

Okuyun sonra tartışırız ^_^




Gene bir gülse kitabı bunu da beğendim iyi güzeldi.

Vize ve final dönemleri için daha fazla kitap yazmış olması gerekiyor.
Oysa sadece son çıkan kitap kaldı okumadığım.













Üsküdar sahaf festivalinden 5tlye edindiğim(benim değil ya kuzenim benden önce davrandı ve aldı -_- -_-

Babasının ölümünden 11 yıl sonra ,babasının ona yazdığı mektubu okuyan Georg'un hikayesi.
Çok duygusal,üzücü bir hikayeydi.Yer yer fazla uzattı ve kitaptan koptum.Ama özünde çok güzel bir kavuşma ve veda hikayesiydi.

Komediden arındırılmış bir HIMYM demişim goodreadste.








Thor ve Loki'yi çocuksu ama farklı bir hikayede okumak isteyenleri bu tarafa alalım *-*
Çok eğlenceliydi ama en az beğendiğim neil kitabı oldu.










Karısı Aliye ve kızı Filiz'e yazdığı kısacık mektupların toplandığı kitap bu.
Sabahattin Ali'nin aşk hayatına dair bir şeyler okuyacağımı sanıyordum.Ki başlarda öyleydi ama sonrasında karşılaştığı zorluklar,tutuklamalar,mahkum olması falan.
Dergilerinin ne zorluklarla çıkarttığı her şeyi hissediyorsunuz mektuplarda.
Ayrılığı,özlemi sevgiyi ve hangi yılda olursanız olun siyasilerden nefret etmeyi.


Bir çok açıdan bana Can Dündar'ı hatırlattı.1940larda  ne olmuşsa günümüzde olanda o.Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama gazeteci kimliğinden ve yazdıklarından ötürü başı belaya giren iki benzer insan görüyorum.

Okuduğum kitaplar bu kadardı.

Ayrıca bu ay Friends'e başladım.

MUHTEŞEM MUHTEŞEM MUHTEŞEM

Walkindead,once upon a time,arrow friends sayesinde bu dizileri bıraktım.Bitsin öyle devam edecem bunlara.Şu an 9.sezon 1. bölümdeyim.

Bu dizi yüzünden kitap okuyamadığımda doğrudur :D

Bu ay bu kadardı.Siz neler okuyup ne izlediniz??

Bir başka bu ay okunanlar yazısından herkese selam arkadaşlar.Vizelerin  10 gününü yediği nisan ayında 6 kitap okumuşum *-* -**-* (alkış efekti)




20 günde 6 kitap hiç fena değil doğrusu sanırsam :D kitaplara geçelim uzatmadan

1.Sıcak Bedenler



Kalınlığıyla bitme süresi ters orantılı olan ve ayın hatta belki de yılın en kötü kitabı olmaya aday.Birinciliğini de koruyor kesinlikle en kötüler listesinde.

Hikayesiyle,kapağıyla herşeyiyle vasattı.Zannedersin erotik kitap zombi kitabı değil.

Ucuz etin yahnisi diyorum.Tüyaptan 5tl ye almıştım.Doğan kitap standından.








2.Harry Potter ve Azkaban Tutsağı



   Yıllar önce filmini izlemiştim.Tanrıya şükür ki çoğu ayrıntıyı unutmuşum.

İlk iki kitaptaki çocuk kitabı havası dağılıyor.İşler karanlık bir boyuta geçiyor yavaş yavaş ve tabi ki güzelleşiyor.

Ahhh Sirius bir gün yüzü göremedin.











3.Harry Potter ve Ateş Kadehi



Serinin son kitabını şu an okuyorum bitmedi daha ama bana sorarsanız serinin en iyi kitabı ATEŞ KADEHİ.

En son kim iyi tarafta kim kötü tarafta karar vermeye çalışırken kitabı kapatıp 3 defa derin soluklar alıp-verdim öyle devam ettim :D

Filmi bana göre en kötü olanıda budur.









4.Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı



Sıcak bedenlerde olduğu gibi kalınlığıyla okuma süresi ters orantılı kitap.

1114 sayfa ve harbiden bir solukta bitti.3 gün sürmedi galiba.

Harry ile Cho'nun çocuksu aşkı,utangaçlıkları :D :D o kısımları suratımda aptal bir gülümsemeyle okudum evet.

Gene bir 
Ahhhh Sirius gün yüzü göremedin :'( :'(

Serinin en açıklı kitabı , en hüzünlüsü yok böyle bir şey.Nasıl üzüldüm anlatamam size en son kendimi yerden yere atıyordum..





5.Harry Potter ve Melez Prens



Serinin en içime oturan kitabı da bu oldu.Yok arkadaş kabul etmiyorum öyle bir sonu.

Hayırrrrrrrrrrr! diye bağırdım ama bendede ses çıkmadı.Galiba Harry'e yapılan büyü benide etkiledi.

En sonda Harry'nin Ginny'e dedikleri hiç hoşuma gitmedi,çünkü böyle bir seriye böyle klişe laflar cıks gülüm olmadı.Ama bu da devede kulak hani abartılacak bişey yok.








6.Momo



Evet bu da çocuk kitabı diye geçiyor :) Bu ay okuduklarımın 5i çocuk kitabı.

Momo o kadar güzel ki mutlaka okunmalı.O saflık,masumiyet günü kurtarma çabası mükemmel dili akıcılığı....

yorumunu merak ederseniz eğer ==> buraya lütfen












Benim bu ay okuduklarım bu kadar.Ölüm yadigarlarını bitirdiktan sonra tabi Ozan beedle hikayeleri hemen peşinden ve Quidditch te okunacak ama ne zaman bilmiyom çünkü kuzenim aldı ve hala izmirde.
Herneyse işte bunlar okununca ayrı bir harry potter yazısı yazmak istiyorum.İçimi dökmem lazım seriyle ilgili.Söylemek istediğim o kadar şey var ki.

Sizler neler okudunuz neler yaptınız.Yorum bırakmayı unutmayın takip etmeyide ;) uzun uzun konuşalım Harryden Hermione'ye Ron'dan Dumbledore,Mcgonagall Snape'e...

Hoşçakalın..

Bu ay okuduklarım yazısından merhaba hepinize :)

     Herkese merhabaaaa :)
Yeni bir yazıyla karşınızdayım.İlk defa yapacağım bu ay okunanlar adlı yazıma hoşgeldiniz :P
 Kasım ayını ayrı bir seviyorum istanbula geldim geleli.3yıldır benim için kasım demek tüyap demektir kitap demektir.Tabii ki eğer VİZEleri saymazsak.Neyseki bu yıl hiçböyle bişeyle karşılaşmadım 7si vizeler bitti ve 8i direk tüyap başladı :D :D ne kadar mutlu oldum anlatamam.






Bu ay kasımın ilk haftası vizelerimin ikinci haftası olsada yinede 6 kitap okumayı başarmışım alkış bana :)


1-EJDERHALARIN DANSI  Kısım II